İstanbul sürekli evrimin eşiğinde olan bir şehirdir.
Üç imparatorluğa tanıklık etmiş ve birçok isim değişikliği geçirmiş, geçmişini güzelce korurken kendini geleceğe doğru itmiştir. Havaalanı artık Avrupa'nın en yoğun havalimanıdır, Londra'nın Heathrow'unu devirmiş ve altı kıtada 120'den fazla ülkeyi birbirine bağlamıştır. 1,7 milyar dolarlık Galataport merkezi, dünyanın ilk yer altı kruvaziyer terminali (artı bir yaya gezinti yolu, sanat müzesi ve alışveriş alanı) ile kıyı şeridini dönüştürürken, İstanbul modernleşmek için ne kadar ileri gidebileceğini gösteriyor.
Fransa'da yaşayan Amerikalı bir seyahat gazetecisi olarak, memleketim Miami'ye ve Cape Town ve Uganda'daki Entebbe gibi daha uzak yerlere giderken havalimanını sayısız kez kullandım. Yeni Yılı La Petite Maison'daki masaların etrafında dans ederek ve Soho House İstanbul'daki Cecconi's'de şampanya içerek kutladım; Kılıç Ali Paşa Hamamı'nda bir kese için karda yürüdüm; ve Fransa'ya dönüş uçağımda elimde fenerler ve halılar taşıyarak Kapalıçarşı'da pazarlık ettim.
Şehrin lüks otel manzarasının büyüyüp geliştiğini ve "şimdi Londra veya Paris'le rekabet eden" bir hale geldiğini gördüm, Travel + Leisure'ın baş editörü Jacqui Gifford'un okuyucuların İstanbul'u 2024'te gidilecek en iyi yerlerden biri olarak seçmesi üzerine açıkladığı gibi. Şehri kendiniz deneyimlemeye hazır mısınız? Editörlerimize ve World's Best Ödüllerimiz ve It List'imizin kazananlarına göre İstanbul'daki en iyi 12 otel burada.
